Depremin İzleri Dijital Ortamda
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşanan depremlerin ardından, bölgedeki üniversitelerden bir öğretim görevlisi tarafından hazırlanan etkileyici bir dijital sergi açıldı. Avrupa Birliği destekli bir proje kapsamında oluşturulan sergi, depremin psikolojik etkilerini sanat aracılığıyla ele alıyor. Sergi, farklı disiplinlerden toplam 23 eseri bir araya getiriyor. Bunların arasında kağıt işleri, artırılmış gerçeklik (AR) uygulamaları, video art eserleri, video mapping ve video enstalasyonlar bulunuyor. Ziyaretçiler, eserleri inceleyerek depremin bireyler üzerindeki derin izlerini deneyimleyebiliyorlar. Sergi, depremden etkilenenlerin duygusal durumlarını, travmalarını ve iyileşme süreçlerini yansıtıyor. Sanatçı, eserlerindeki sembolizm ve görsel anlatımla depremin toplumsal belleğe kazınmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Serginin etkileyici yapısı, ziyaretçileri duygusal bir yolculuğa çıkarıyor.
Eserlerin Özellikleri ve Teknolojisi
Sergide yer alan eserler, geleneksel sanat teknikleriyle dijital teknolojilerin etkileyici bir birleşimini sergiliyor. Bazı eserler, ilk bakışta geleneksel karakalem çalışmaları gibi görünse de, aslında artırılmış gerçeklik (AR) teknolojisi kullanılarak oluşturulmuş üç boyutlu eserler. Ziyaretçiler, akıllı telefonlarındaki özel bir uygulama ile eserlere baktıklarında, statik görüntülerin hareketli ve etkileşimli hale geldiğini gözlemleyebiliyorlar. Bu, ziyaretçilerin eserlerle daha derin bir etkileşim kurmasını ve depremin ruhsal etkisini daha yakından anlamasını sağlıyor. Video art ve video enstalasyonlar ise depremin farklı yönlerini görsel ve işitsel olarak aktarıyor. Sergi, teknolojiyi kullanarak duygusal bir anlatım sunuyor ve izleyicileri depremin izlerini yeniden düşünmeye davet ediyor. Sergi mekanının tasarımı da eserlerin sergileniş biçimiyle uyumlu bir şekilde düzenlenmiş olup, ziyaretçilerin sergiyi en iyi şekilde deneyimlemesini amaçlıyor.
Serginin Amaçları ve Anlamı
Bu Kültür Sanat projesi, yalnızca bir sanat sergisi olmaktan öte, depremin toplumsal hafızaya kaydedilmesi ve travma sonrası iyileşmeye katkıda bulunmayı amaçlıyor. Sergi, Avrupa Birliği'nin desteğiyle gerçekleştirildi ve sanatın iyileştirici gücünü vurguluyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki üniversitelerden bir öğretim görevlisi tarafından hazırlanan sergi, depremi yaşayanların duygularını ve deneyimlerini yansıtıyor. Üniversite öğretim üyeleri, öğrenciler ve bölge halkı sergiyi büyük bir ilgiyle karşıladı. Sergi, depremin yıkıcı etkisini hatırlatırken, aynı zamanda insan dayanıklılığını ve umudunu da vurguluyor. Sergi, depremden etkilenenlerin hikâyelerini anlatıyor ve sanatın toplumun iyileşme sürecine nasıl katkıda bulunabileceğini gösteriyor. Yerel yönetimlerin de desteğiyle düzenlenen sergi, sanatın toplumsal yaraların sarılmasına önemli bir katkı sunuyor.
Sergi tarihine kadar ziyaret edilebilir.