Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşanan yıkıcı depremlerde ailesini kaybeden bir öğretmen, Adıyaman'da öğrencilerine sarılarak hayata tutunuyor. 20 yıllık eğitim hayatını bölgede geçiren ve müdür yardımcısı olarak görev yapan öğretmen, yaşadığı derin kayıplara rağmen öğrencilerine olan bağlılığıyla dikkat çekiyor. Depremin ardından birçok meslektaşını da yitiren öğretmen, Kahramanmaraş merkezli felaketin ardından yaşadığı acıyı, öğrencileriyle paylaştığı sıcaklık ve dayanışma ortamıyla atlatmaya çalışıyor. Acı kaybına rağmen bölgeden ayrılmayan öğretmen, çocukların sevgisinin ve eğitim yolculuğunun verdiği moral ile güçlü duruşunu koruyor. Yeni hayatına uyum sağlarken, öğrencileriyle olan güçlü bağının önemini vurguluyor. Bölgede benzer acıları yaşayan birçok insanın dayanışma içinde olmasının da kendisine güç kattığını belirtiyor.
Yıkımın Ardından Dayanışma
Deprem felaketinin ardından yaşadığı zorlukları anlatan öğretmen, eşini ve meslektaşlarını kaybetmenin derin acısını dile getiriyor. 10 yaşında bir oğlu olan öğretmen, hem anne hem baba rolünü üstlenirken aynı zamanda eğitimcilik görevini de sürdürmeyi başarıyor. Depremden sonra Adıyaman'da kalma kararının sebebini ise, bölge halkıyla paylaştığı ortak acı ve dayanışma duygusuna bağlıyor. Herkesin benzer acılar yaşadığını, kimsenin diğerinden daha fazla acı çekmediğini belirterek, bu ortak paydada birlik ve beraberlik duygusunun kendisini ayakta tuttuğunu vurguluyor.
Öğrencilerle Güçlü Bağ
Öğrencileriyle kurduğu güçlü bağı anlatan öğretmen, çocukların kendisine olan sevgisinin ve desteğinin hayatındaki en büyük motivasyon kaynaklarından biri olduğunu söylüyor. Küçük jestler ve sevgi gösterileriyle karşılaşmasının, depremin yarattığı olumsuzlukları unutmasına ve moral bulmasına yardımcı olduğunu ifade ediyor. Öğrencileriyle geçirdiği zamanın, psikolojik olarak iyileşmesine ve hayata daha sıkı tutunmasına katkı sağladığını belirtiyor. Okul ortamının, kendisi için bir güven alanı ve şifa kaynağı haline geldiğini vurguluyor. Öğrenciler ve meslektaşlarıyla oluşturdukları aile ortamının, acısını hafifletmede büyük rol oynadığını vurguluyor.
Buruk Bir Öğretmenler Günü
Bu yıl 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü de buruk geçirdiğini anlatan öğretmen, depremde kaybettiği meslektaşlarının anısını yaşatmaya çalıştığını belirtiyor. Sadece kendi okulunda 4 öğretmenin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, bu kayıpların kendilerini derinden etkilediğini vurguluyor. Mutluluk ve coşkuyla kutlanamayan bir Öğretmenler Günü yaşadıklarını ve kaybettikleri meslektaşlarının eksikliğini hissettiklerini dile getiriyor. Öğretmenlik mesleğinin kendisine verdiği heyecan ve öğrencileriyle olan bağının, hayatına devam etmesindeki en önemli unsurlardan olduğunu söylüyor.