Adıyaman'da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 72 kişinin yaşamını yitirdiği Grand İsias Oteli davasında yeni bir duruşma gerçekleştirildi. Kahramanmaraş merkezli depremin ardından başlatılan soruşturma kapsamında, 3'ü tutuklu 11 sanık hakkında Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılama devam ediyor. Duruşma, adliyenin çok amaçlı salonunda gerçekleştirildi. Tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla cezaevlerinden katıldılar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ünal Üstel'in de hazır bulunduğu duruşmada, yaşamını yitirenlerin aileleri ve avukatları da yer aldı. Duruşma salonunda yoğun bir katılım gözlemlendi ve olayın duygu dolu anlar yaşandı. Müştekiler ve avukatları, sanıkların en ağır cezayı almasını talep ederek, 72 canın hesabının sorulmasını istediler.
Tutuklu Sanıkların Savunmaları
Tutuklu sanık Ahmet Bozkurt, otelin sahibi olduğunu ancak müteahhit olmadığını savundu. Bilirkişi raporlarının sipariş üzerine hazırlandığını iddia eden Bozkurt, depremin şiddetinin binanın yıkılmasındaki en büyük etken olduğunu öne sürdü. "Eğer deprem bu kadar şiddetli olmasaydı otelim yıkılmazdı" diyen Bozkurt, en iyi malzemelerin kullanıldığını ve herhangi bir kusurunun olmadığını belirtti. 55 bin kişinin acısını paylaştığını belirten Bozkurt, adaletin tecelli edeceğine olan inancını dile getirdi. Mehmet Fatih Bozkurt ise otelin yıkılmasında herhangi bir kusurunun olmadığını, beraatini istediğini söyledi. Tutuklu sanık Erdem Yıldız da mimar olduğunu ancak inşaat mühendisi olarak yargılandığını belirterek, dosyadaki evrakların sahte olduğunu iddia etti ve beraat talebinde bulundu. Tutuksuz sanıklar Halil Bağcı ve Mehmet Göncüoğlu da suçlamaları reddederek beraatlerini talep etti. Sanıkların savunmaları dikkatle takip edilirken, mahkeme heyeti olayla ilgili tüm delilleri titizlikle inceliyor.
Müştekilerin Acı Verici Anlatımları
Duruşmada, müştekilerden Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Karakaya, çocuklarını enkazdan çıkardıklarını anlatarak, sanıkların bilinçli taksirden cezalandırılmasını istedi. Karakaya, "72 cana mezar olan bu binanın yapımında usulsüzlük yapıldığı çok açık. Çocuklarımızın hayatı bu kadar ucuz olamaz," diyerek duygusal anlar yaşattı. Diğer müştekiler de benzer ifadeler kullanarak adalet istediklerini ve sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ettiler. Bir müşteki avukatı, enkazdan sağ kurtulan ancak daha sonra hayatını kaybeden bir gencin yardım çığlıklarını içeren ses kaydını dinletti. Bu kayıt, mahkeme salonunda derin bir üzüntü yarattı ve sanıkların işledikleri suçun ağırlığını bir kez daha ortaya koydu. Müştekilerin anlatımları ve sunulan deliller, davaya ilişkin kamuoyunun hassasiyetini gözler önüne serdi. Duruşma, Türkiye'nin ve Adıyaman halkının büyük bir yaranın acısını iyileştirme çabalarını yansıtan bir dava olarak takip ediliyor.
Mahkeme Heyetinin Kararı Bekleniyor
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Ahmet Bozkurt'un ve bir sanık avukatının uzman bilirkişi talebini reddetti. Cumhuriyet savcısı, önceki celseki mütalaasını tekrarlayarak, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devam etmesini istedi. Müşteki avukatları, sanıklara "olası kast" suçundan en üst sınırdan ceza verilmesini talep etti. Duruşma, sanık avukatlarının savunmalarıyla devam ediyor ve mahkeme heyetinin vereceği karar merakla bekleniyor. Olayın, Adıyaman'da ve Türkiye genelinde geniş yankı bulması, adalet arayışını daha da önemli kılıyor. Davaya ilişkin gelişmeler, kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor.